Bütün mümkünlerin kıyısında: Gençliğin alternatif medyasını oluşturalım – Mehmed Cezai Yıldız

Bugün öğrenci olsun işçi olsun ya da bir çoğumuz gibi işçi öğrenci olan gençlerin: öznesi olduğu bir medya kanalı ve mecrası olması bir yana medyada kendi sorunları ve varlığı ile bile yer  edinemediği  gerçeği var. Buna yönelik yapmamız gereken çalışmaların diğer konulara kıyasla daha az önem arz etmediği gerçeği bir yana gençler olarak önem listemizde ilk sıralarda yer almalıdır.

Lakin işe koyulmadan önce ayakları yere sağlam basan bir saptama yapmak zorundayız aksi takdirde cam fanusun içerisinde kendi yankımızla baş başa kaldığımız sayısız örneklerden birini yaratmış oluruz.

Mevcut durum üzerine

Bugün gençler medyayı en aktif şekilde kullanan ve neredeyse en geniş ve iktidarın sosyal ekonomik ve politik baskısından en büyük payı alan toplumsal grup. Bu kadar problemle karşı karşıya kalmış olmasına ve büyük bir toplumsal güç olan sosyal medyayı en çok kullananlar olmamıza rağmen ürettiğimiz ya da öznesi olduğumuz çok az kanalımız, gazetemiz ve internet sitemiz var. Elbette ki başkaca ve bolca gençliğin odağında olan mecralar var. Fakat bunlar da`kişiselgelişim adı altında bireycilik pompalayan, politik gerçekliklerden oldukça uzaklaştırılmış bir şekilde başarı kariyer gibi konuları liberal saçmalıklarla işleyen mecralar. Tüm bunların dışında bugün tamamen  iktidarın elinde olan ve  farklıca kliklerinin yön verdiği  ana akım dediğimiz medya hegemonyasında gençliğin yer edinmesi için ise normalin çok üstünde bir acı ve münferit olayın yaşanması gerekiyor. Aksi takdirde neredeyse her hafta yaşanan meslek liseli öğrencilerin iş kazası adı altında katledilmesine ya da üniversiteli öğrencilerin istisnasız her gün yaşadığı temel barınma ve beslenme sorunlarına  yer verilmez. Biz gençlerin asli ve sürekli problemlerimize ve doğal olarak talepkâreylemliliklerimize bu medyada yer yok.

Saptamayı kabaca bu şekilde anlattıktan sonra bu gerçekliğe karşı da ayağı yere sağlam basan bir reçete sunmak  gerekiyor. Bu gerçeklikten uzak şaşaalı medya cenderesinde ve kimsesiz gençliğimizle üzerimize düşen görev gençliğe ait olan, öznesinin bizim olduğumuz ve gençliğin çaresi olan bir medya oluşturmak. Evet bir medya oluşturmak, ana akım medyanın kıyısından köşesinden tutunmak değil. Hırsızların, zalimlerin, katillerin canlılarımız ve ölülerimiz üzerinde tepinmesinin başlıca nedenlerinden biri olan bu kültür hegemonyasının en büyük destekçisi olan mevcut medya kanallarına bir alternatif oluşturmak. Fakat alternatif medyayı kurmak için en muhalif olmak ya da en eleştirel olmak yeterli olmadığı gibi tahayyülünü kurduğumuz bu alternatifi oluşturmak esasen merkezine güç oluşturmaya ve mevcut gücü disiplinli bir şekilde dile getirmeyi alır. Her konuyu sadece dile getirmekten ziyade o konuyu günlük tüketim içeriğinden çıkarıp sistemli bir şekilde gündem hâline getirmek burada kilit rolü oynuyor. Biz eğer bu alternatifi kurmak istiyorsak bu ülkede seçkinlerin belirleyici sınırları dışına çıkmak zorundayız. Seçkinlerden kasıt sadece iktidarın değil, asıl olarak muhalefet seçkinlerinin de belirlediği sınırlar dışına çıkmak zorundayız. Bu sınırların dışında bir oluşum hayal etmedikçe isyana indirgenmiş devrimden başka hayalimiz de olamaz. Böylece Günün sonunda elimizde ilericilik adı altında kocaman bir bunlar da kötü ama diğerinden daha iyi propagandası kalacaktır. Ufkumuzu muhalefetin içerisinde alternatif bir çalışma yapmak yerine iktidarın ve türlü kuyruklarına alternatif bir çalışma yapmaya çevirmek gerek.  Ne  sistemin kirli işlerine meşruiyet taşımaktan başka işe yaramayan düzen muhalefetinde gündem olmaya ne de ana akımda gündem olmaya niyetimiz yoktur. Zira Zaten gündem olması gereken olay ve olguları ana akıma taşımaya çalışmanın popülizmden geçmeyen yolu yoktur. Gençliğin kendi gündemini oluşturmaya gerek vardır. Devletin tamamlayıcı bir enstrümanı olan medya hegemonyası altında gençliğin bastırılan sesinin yükseltilmesinin yegane yolu; geçmişten beri politik olan Medya’yı politik mücadelenin koçbaşı yapabilmektir. Tam da bu yüzden gençliğin öznesi olduğu medya kanallarımız için açıkça bir çağrımızdır! ‘Hayatımızın her alanında ve mücadelemizin her kısmında karşı karşıya kaldığımız bu yalanlar üzerine kurulu medya tekeline karşı sesimizi yükselteceğiz.Var olan hegemonyayı yenmek üzere kendi hegemonik aygıtlarımızı yaratmaya yönelmek zorundayız. Öznesinin ve odağının gençlerin ve gençliğin asli problemlerinin olduğu Gazete, Kanal, Site, Dergi ve sesimizi yükseltebildiğimiz diğer her mecrada kullandığımız medya araçlarına çağırıyoruz sizi!’

Biz devrimcilere burada düşen görev adeta bir balığın okyanusta dolaşabildiği gibi toplumda dolaşmak bunun yanı sıra bu medya kanallarının hemen hemen hepsinde söz sahibi bir şekilde var olmak.  Burada betimlenen şey popüler olmak uğruna su katılmamış popülizm yapmak değil elbette. Fikirlerimizi gençlerin her gün saatler geçirdiği yerlerde anlatmak istediğimizi yapmak istediğimiz şeylerin sınırları dışına çıkmadan bizlere yakışır şekilde anlatmak. Gençliği ilgilendiren her alanda örgütleyicisi olup olmamamız fark etmeksizin yoğun ve merkezi bir şekilde propaganda yapmak. Rektörlüğe karşı yemekhane zammı eylemi gibi ekonomik bir konudan noel ağacı süslemek gibi sosyal kültürel bir konuya, memleket meselesi denen mesem katliamlarından genç intiharlarına kadar yaşanan ya da yaşanabilecek her direniş ve mücadelede sistematik ve disiplinli bir şekilde anlatmak. Nerede gençliği kuşatan sisteme karşı bir başkaldırı, bir itiraz varsa tek kişi olsa dahi oraya yüzünü dönen ve o yereldeki ilişki ağlarını vs ortaya çıkaran ve bunlarla göğüs göğüsemücadele edecek olan gençliğin elini güçlendiren, tabiri caizse tepegözün gözünü gösteren, hedefleştiren bir araştırma, medya ve propaganda çalışması. Bizi biz yapan şeyin gençlerin gözünde bilinir tanınır ve dönüp bakılan bir odak olabilmesini sağlayan şeylerden biri yoğun propaganda faaliyeti.Gençliğinmedyasını da bu düzlemde ele alarak gençliğin dönüp baktığı eyleme geçtiğinde kendisini ülke çapında gündemleştirmeolanağını yaratan bir gençlik medyası, odak inşasının en önemli parçası. Bir üniversitede bizimle hiç tanışmamış bile olsa da en küçük bir mücadelede gençlerin gözünün en yakın komiteciyi aramasını sağlayacağız.

Devrimciliğin özü olan disiplini ve devamlılığı bu mecralarda kullanmak asıl silahımız olmalı. Bu katillerin ve hırsızların gençliğimizi gözlerimizin önünde katletmesine nasıl disiplinli bir şekilde karşı duruyorsak medyada da taviz vermeden her mecrada her içerik tarzında dile getirerek insanlara anlatarak bu dik duruşumuza bir nişane eklemeliyiz.