Siyasi iktidarın faaliyetimizi kriminalize etme saldırılarına dair: Nafile!

Gençliğin iletişim, dayanışma ve mücadele ağı olan Gençlik Komiteleri’ne, yaklaşık 2 haftadır doğrudan siyasi iktidarın emriyle Emniyet, Savcılık, yandaş medya ve sosyal medya ak-trolleri tarafından yoğun bir saldırı gerçekleştiriliyor. Saldırı ilk olarak 1 Nisan günü ‘’Ödemiyoruz Hareketi’’ tarafından yapılan #ÖdemeYapmıyoruz TT çalışması sırasında sosyal medya hesaplarımızın ele geçirilmesine yönelik gerçekleştirildi ve püskürtüldü. Ardından çeşitli sosyal medya kanallarında ak-troller tarafından faaliyetimiz ‘’FETÖ’’ ile ilişkilendirilmeye çalışıldı ancak -geçmişimize dair ufak bir araştırma yapmış olacaklar ki- bu iftira hızlıca kendileri tarafından geri çekildi. 8 Nisan gecesi ise Stajyer Avukat arkadaşımız Yağız Timoçin evinden gözaltına alındı. 2 Nisan günü hazırlandığını öğrendimiz soruşturma dosyası o kadar aceleyle ve yukarıdan gelen bir talimat ile hazırlanmıştı ki ‘’Sosyal medyada #ÖdemeYapmıyoruz paylaşımları gerekçe gösterilerek halkı kin ve düşmanlığa tahrik’’ suçlamasıyla ifadesi alınan Yağız’a kişisel sosyal medya paylaşımlarına dair hiçbir şey sorulmadı. 10 Nisan günü soruşturma dosyasında dahi bulunmayan ‘’gerekçeler’’ nedeniyle yurtdışı yasağı verilerek arkadaşımız serbest bırakıldı. Aynı gün Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesinde polis fezlekesinden kopyala-yapıştır bir yöntemle açık bir şekilde talimatla hazırlatılan “haberde” faaliyetimizi ve üyelerimizi kriminalize etme ve hedef gösterme çabaları sürdürüldü. Bugün ise soruşturma dosyasında olan üç arkadaşımız ifadeye çağırıldıkları Savcılıktan hukuki olarak hiçbir gözaltı gerekçesi oluşmamasına rağmen keyfi şekilde gözaltına alındılar.

Peki neden?


Patronlar için 100 milyar liralar harcayacağını ancak emekçileri ücretsiz izin ile açlığa mahkum edeceğini açıklayan Cumhur İttifakı milyonlarca insanın öfkesiyle ve hakikatiyle köşeye sıkışmış durumda. Bu hakikat; aylık geliri ve sürekli borçlar ile kendini ancak idame ettiren milyonların yaşamını sürdürme çabası… Bu öfke; bu zamana kadar toplumu muhafazakarlar ve laikler olarak bölüp yönetmeye çalışan rejimin salgın ile çok daha net bir şekilde patronların iktidarı, patronların tek adamı olduğunun milyonlarda ayyuka çıkması… İşte böylesi bir sıkışmanın ortaya çıkaracağı içerideki dağılmayı ve acziyeti örtbas etmeye çalışan siyasi iktidar Gençlik Komiteleri’ne yönelik saldırılar üzerinden tüm toplumu korkutmaya ve sindirmeye çalışıyor. Muhalefete sınırlarını çiziyor; emekçilerin hakikatiyle, davranış tarzıyla, duygusuyla yan yana gelmenin önüne geçilmek isteniyor. Gençlik Komiteleri’ni kriminalize etmekle gençliğin tek adam rejimi karşısında anti otoriter ve özgürlükçü sesini kısacaklarını düşünüyorlar.

Kriminalize etme saldırıları nafile!

Nafile çünkü Gençlik Komiteleri, yüzlerce gencin doğrudan emeğinin olduğu bir ağdır. ‘’Gençliğin iletişim, dayanışma ve mücadele ağı’’ öyle laf olsun torba dolsun diye söylenmemiştir: Gençliğin yaşadığı sorunlar ve çözüm imkanlarına dair sayısız deneyimle inşa edilen kolektif bir çabanın ürünüdür. Bunu görmek için sadece 8 Aralık 2019’ta yüzlerce gencin ortaya çıkardığı ‘’Öğrenci Forumu’na’’ ve üniversitelerin somut sorunlarına yoğunlaşarak hazırlanan ‘’Üniversite Değişim Programı’na’’ bakmak yeterlidir.

Nafile çünkü Gençlik Komiteleri, nerede haksızlığa uğrayan bir genç varsa orada olmaya çalışmaktadır. O’nun mücadele etme kabiliyetini artırmak için vardır. O var olduğu sürece sitesinde (https://genclikkomiteleri.org/2019/12/ilkeler-ve-amaclar/) açık bir şekilde belirttiği ‘’ilkeler ve amaçlar’’ doğrultusunda kendini amaçlaştırmadan çeşitli form ve biçimlerde var olmaya devam edecektir.

Nafile çünkü Gençlik Komiteleri, sermayeden ve devletten, emperyalist merkezlerden ekonomik/ politik/ideolojik olarak bağımsızdır. Gençliğin uluslararası yaratıcı ve yıkıcı gücünü bilir, ona yaslanır. Düzenden bağımsız bir şekilde kendi kendini yetkinleştirir. Gençlik kesimleri başta olmak üzere düzen karşısında ezilen bütün kesimlerle dayanışma ilişkilerini bu öz gücüyle inşa eder. Koronavirüs salgını sırasında halka bilimsel bilgiyi ulaştırmak için dünyanın dört bir yanından yaptığı #KoronaRaporum yayınları bunun en yakın somut örneğidir.

Nafile çünkü Gençlik Komiteleri, mücadele ettiği düzeni ve onun yapılarını bilir: Küçümsemez ya da gözünde büyütmez. Gücünü yukarıda bahsedilen tüm bu hakikatten ve meşruluğundan almaktadır. Bu yüzden öyle kolay kolay sindirilmez.

Son söz yerine: Olağanüstü Karşı-Güçlenelim

Siyasi iktidarın ‘’sosyal medya paylaşımlarını’’ gerekçe göstererek yaklaşık 2 haftadır faaliyetimizi kriminalize etme saldırılarına karşı kadın hareketinin meşhur sloganıyla karşılık verelim: ‘’Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz!’’ Biz doğru bildiğimiz yoldan yürümeye devam edeceğiz. Emekçilerin güncel siyasal eğilimini kavrama ve onu düzen karşıtı maddi bir güce dönüştürmek için hiç durmadan çalışacağız. Sözümüzdür; olağanüstü bir dönemde olağanüstü bir karşı-gücü inşa etmek için olağanüstü bir enerji, çaba ve özveriyle çalışacağız. Bu çabaya az-çok demeden ortak olmak isteyen her genci aramızda görmekten onur duyarız.

Son sözümüzü ise daha söylemedik.

Gençliğin İletişim, Dayanışma ve Mücadele Ağı – GENÇLİK KOMİTELERİ