Manisa Jeotermal Enerji Santrali kurmak isteyen SANKO şirketine kamudan tam destek; Cumhurbaşkanlığı kararıyla kamulaştırma yapılıyor. Bu aslında Fatsa’lılara da tanıdık geliyor. Nereden mi? 2013 yılında Fatsa’nın Bahçeler Köyündeki altın madeninin ilk başlarında köylüler direnmeye başladığında yerlerini satmak istemeyen köylülere de büyük şehir aracalığı ile kamulaştırma davaları açılmış ve bazı yerler kamulaştırılmıştı. Bizim anlamak istediğimiz asıl mesele şu; bu işletmeler devlet işletmesi mi ki özel bir şirket için devlet kamulaştırma kararı alabiliyor. Vatan millet nidaları arasında ÖZEL ŞİRKETLER için kamulaştırılma yapılması hele de bunun kamuyararı kisvesini büründürülmesi akla ve mantığa sığmıyor. Direnen, bu işin zararlarını çeken ve karşı çıkan onca insana karşı askeri güç kullanılıyor ve halkın ne yaşadığı hiçe sayılarak, sonra da utanmadan herkese “köylü yerini sattı” deniyor. Halbuki zurnanın son deliği köylü gerçek çürümüşlük başka yerlerde başılyor ve o kadar baskı altında köylüler yanlız bırakılıyor. Manisanın salihli ilçesinde ki köylüler içinde durum farklı değil!
Ülkemizin verimli tarım toprakları, orman ve su kaynakları; 3-5 seçkin zengin olsun diye ,kurumlar aracılığı ile para karşılığı hazırlanmış raporlar doğrultusunda birilerine peşkeş çekiliyor. Neden halkın veya kamunun gerçek yararı yerine 3-5 şirketin destekçisi olunuyor? Neden zarar gören, bunu istemeyen, direnen, mücadele eden halka zor kullanmak tercih ediliyor, barikatlar neden bu şirketlere değilde halka karşı kuruluyor? Ve en önemlisi çoğu parti ve STK’lar bu faaliyetlerin zararı ortaya çıkmaya başladıkça itiraz edenlerin ve halkın yanında iken iktidar partisinin temsilcileri ve başkanlıkları neden bu duruma sağır ve sessiz kalıyor. Aynı yerde yaşamıyormuyuz? Sizin çocuklarınız bu zararlardan etkilenmeyecek mi? Siz bu mücadelelerin olduğu yerlerde yaşamıyormusunuz? FATSA’mız için konuşuyorum siz bu toprakların insanları değilmisiniz? Neden gerçekler tüm çıplaklığı ile ortaya çıkmaya başlamışken böyle zararlı çalışmaya sessiz kalıyorsunuz. Siz sessiz kalsanızda, kafanızı kuma gömseniz de birgün bu gerçeklerle hepimiz yüzyüze kalacağız. Zararlar ortaya çıktıkça umarım birileri size zamanında nerelerdeydiniz demezler? Biz Fatsa’lıyız burda doğduk burda öleceğiz ve bu toprakların bize verdiği nimetleri sonuna kadar savunmaktan vazgeçmeyeceğiz umarım sizlerde nerede doğduğunuzu ve gelecek kuşaklar için emanetinizin ne olduğunu umutmazsınız.Son olarak bu doğa ve onun sunduğu nimetler; fındık, bal, orman, su hepimizin… Sen, ben yok bu mücadele hepimizin. Fatsa hepimizin! Bu çalışmaların zararlarını hepimiz göreceğiz. Gelin FATSA’mıza, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğine hep birlikte sahip çıkalım ve bu talana ve katliama dur diyelim!
(*) Bu yazı ilk olarak Fatsa Söz Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.