Piyonu aldık, gözümüz şahta

Melih Bulu, bu sabah kendisini görevden alınmış olarak buldu. Melih, 6 ayda bu kriz çözülür demişti. Direnişin 6. ayında kendisini krizin çözülebilmesi için iktidarın kenara attıkları arasında buldu. Melih’in karşısında istifa edecek kadar bile irade gösteremediği iktidara karşı 6 aydır gözaltılara, tutuklamalara, ev baskınlarına, işkenceye boyun eğmeden direnen öğrenciler kazandı. Kazandık, çünkü Melih’in görevden alınmasına sebep olan krizi ortaya çıkaran direnişimizdi. Dahasını da kazanacağız, çünkü “Cam baza bak!” oyununu yemiyoruz. Çünkü piyonu aldık diye şahtan vazgeçmiyoruz.

Gece yarısı kararlarıyla üniversitelerin ve memleketin yönetilemeyeceğini göstereceğiz. Üniversitelerde bütün bileşenlerin katıldığı demokratik rektörlük seçimleri istiyoruz. Ama bunu bugün, şimdiden yapmaya başlamalıyız. Boğaziçi Üniversitesi’nin devrik kayyumunun yerine yenisinin atanmasını beklemeden

“Seçim, hemen şimdi!” diyerek bir adım daha atmalıyız. Kazanmanın, iktidara geri adım attırmanın, her türlü provokasyon ve kriminalize etme çabasına rağmen kitlesel direnişimizin sonuçlarını almanın gururunu taşıyoruz ama zafer sarhoşu değiliz. Şimdi “Melih gitse ne olur?” değil, “Melih gitti, bu iş bitti!” değil, “Melih’i gönderdik, hepsini göndereceğiz!” deme zamanı.

Üniversitelerin açılmasına az zaman kaldı. Nasıl İstanbul Üniversitesi’nde yemekhane zamlarını geri çektirdiysek, nasıl kayyum rektör Melih’i 6 ay direnerek gönderdiysek, şimdi daha fazlasını yapabiliriz diyerek döneceğiz kampüslere. Bu karar, bir geri çekilme fakat Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın saldırıları büyüyecek, sertleşecek, katmanlanacak. Ama biz de 6 ay önceki öğrenciler değiliz. Direniyoruz, örgütleniyoruz, aşağı bakmıyoruz. Şimdi açılan çatlakları büyütelim, daha çok kazanalım, daha büyük kazanalım.

Ferman padişahın, üniversiteler bizimdir!