Sevgili yoldaşlar, sevgili dostlar,
Bu berbat duvarların ardında yıllar, çok uzun yıllar, geçti fakat dayanışma seferberliğinizde halen aynı kararlılık ve aynı coşku yankılanıyor.
Bugün burada, bu dikenli telleri, gözetleme kulelerini karşınıza alarak hücremden sadece bir kaç metre ötede benim için bir araya gelmiş olduğunuzu bilmek bana güç veriyor, yüreğimi ısıtıyor. Ancak yoldaşlar, dostlar; bunca yıldan sonra ilk defa bu kısa bildiriyi okuyanın yorulmak bilmeyen Suzanne’ımız olmadığını görmek ne acı. Bildiğiniz üzere sevgili Suzanne’ımız bir kaç hafta önce hayatını kaybetti. Elbette o, özellikle bu şartlarda, kalplerimizde ve hatıralarımızda canlı bir alev gibi yaşamaya devam edecek.
Sevgili yoldaşlar, sevgili dostlar,
Dayanışma seferberliğiniz kimseyi es geçmiyor. Sizin aktif yaşamınızın yankısı bu cansız hapishane hayatına çarptığında; bu kasvetli ortam, bu atmosfer değişiyor… Böylece, mahkumlardan bazıları; doğası gereği çıkar beklenmeyen insan ilişkilerindeki gücü ve güzelliği, parmaklıklar ardında geçen onlarca yıla rağmen dayanışmayı sanki sihirli bir şekilde, bir anlık bile olsa, keşfediyorlar…Bu coşku ve insanlık uyanışı; yıllardır toplumla gerçek bir temas kuramamış, kültürel ve duygusal yoksunluk içinde hayatta kalanların dikkatinden kaçmıyor. Bu, gözlerinde görülüyor ve de genellikle samimi fakat kısa süreli ifadelerinde açığa çıkıyor.
Yoldaşlar ve dostlar; sloganlarınızın, şarkılarınızın ve diğer her şeyinizin yankıları bu dikenli telleri ve gözetleme küllerini aşıyor, kafamızda yankılanıyor ve bizleri bu uğursuz yerlerden uzaklara taşıyor.
Sevgili yoldaşlar, sevgili dostlar,
Tutsaklığımın kırk birinci yılının şafağında, sizi burada bulmak dayanışma ruhunuzun sönümlenmekte olduğunu umanlara sert bir cevaptır. Bu, güç dengesinin tutsak devrimci kahramanların lehine değişmesinin her zaman anti-kapitalist/anti-emperyalist dayanışmanın harekete geçirilmesine bağlı olduğunu göstermektedir.
Dolayısıyla hiç tereddütsüz söyleyebiliriz ki tutsak yoldaşlarımıza teklif edebileceğimiz en anlamlı destek sürmekte olan mücadelemize gerçek bir katılımdan geçmektedir. Yoldaşlarımızın tutsaklığı, özgürlüklerine yönelik olası tehditlere karşı ancak bu düzlemde bir dayanışma sergilediğimizde ağır basmaya başlayacaktır.
Yoldaşlar ve dostlar, küresel kapitalizmin krizde olduğu ve tüm çelişkilerinin derinleştiği; savaşla, büyük ölçekli katliamlarla, zulümle, baskıyla, propaganda ve manipülasyonla, büyük mücadeleler ve seferberliklerle, ve gençlerin kapitalizmin fıtri barbarlığına karşı yükselen ilham verici mücadeleleriyle dolu bu çağda insanlık tarihinde ilk kez milyonlarca insan süregelen bir soykırıma tanıklık ediyor. 380 günü aşkın bir süredir Gazze ve Batı Şeria’yı kasıp kavurmaya devam eden soykırımcılar şimdi de Batı’nın büyük emperyalist kuvvetlerinin aktif desteklerini alarak savaşlarının kapsamını Lübnan’a genişletiyorlar. Ancak Filistinli kitlelerin ve onların mücadele öncülerinin kahramanca direnişleri ve de dünya çapında kitlesel dayanışma seferberliği sayesinde Filistin direniyor ve uluslarası sahnenin ön saflarındaki yerini hiç görülmemiş bir haklılıkla geri alıyor.
Bunu göz önünde bulundurarak sevgili yoldaşlar ve dostlar, uluslararası aktif dayanışmanın Filistin’in süregelen sömürgeleştirilmesine ve bunun kökünde yatan soykırım savaşına karşı mücadelede vazgeçilmez bir silah olduğunu hatırlamamız faydalı olacaktır. Burada -emperyalist canavarın göbeğinde- ve başka yerlerde güç dengesini değiştirmenin, Filistin ulusal kurtuluş hareketinin küresel çerçevesi ve potansiyel öznesi olan “Tarihsel Blok”un inşasının yolu her zaman aktif dayanışmadan geçer.
Sevgili yoldaşlar, sevgili dostlar,
Elbette Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’da süren siyonist barbarlığa karşılık vermek ve bu barbarlığı durdurmak için elden gelen her şeyi yapmak acildir. Gerçek şu ki, Gazze’nin tüm yaşam alanlarının tahribatına on binlerce şehit ve yaralının eklendiği günlerde, Gazze’ye yönelik soykırım niteliğindeki geniş çaplı saldırıya rağmen direniş halen sarsılmaz, Filistinli kitleler tarafından korunuyor ve destekleniyor.
Gazze asla teslimiyetin beyaz bayrağını taşımayacak. Ne siyonistler ne de diğer kriminal kuvvetler Gazze’de direnişin iradesini kırmayı başarabilecek.
Soykırımcı siyonist barbarlık karşısında bizi başka yöne bakmayı çağıranlara yazıklar olsun!
Filistin’i ve onun şanlı direnişin destekleyen binlerce girişim yeşersin!
Kapitalizm barbarlıktan başka bir şey değildir ve çeşitli söylemlerle ona karşı çıkan herkesi selamlıyoruz!
Birlikte, ancak birlikte, kazanacağız!
Filistin yaşayacak ve Filistin mutlaka kazanacak!
Tüm yoldaşlara ve dostlara, sıcak devrimci selamımla.
Yoldaşınız, Georges Abdullah.