Günlerdir Manavgat başta olmak üzere memleketin dört bir yanından orman yangını haberleri geliyor. 20’den fazla ilden, 90’dan fazla bölgeden orman yangını haberi aldık. Yangın sebebiyle hayatını kaybedenler olduğu gibi yangın söndürme ekiplerinde görevli veya gönüllü olanlar arasından da hayatını kaybedenler oldu.
İktidar, bir damla su verecek organizasyon içinde olmadığı için yangına benzin dökü-yor. Orman yangınlarının sabotajcılar tarafından çıkarıldığına yönelik spekülatif haberler yapılıyor ve bunlar iktidar ortağı kurum ve kuruluşlarca yaygınlaştırılıyor. Bu yolla, bütün kamuoyuna Kürt düşmanlığı üzerinden bir çizgi çekiliyor. Üstelik bütün bunlar, Suriyeli ve Afganistanlı mültecilerin de günlerdir sağlı-sollu hedef gösterildikleri bir süreçte yapılıyor.
Elinde silahla hayali sabotajcıları aramaya çıkanlardan, Konya’da Kürt bir aileyi katletmeye kadar uzanan bu yolun esas sahibi iktidarın kendisidir. Kürt düşmanlığını, hem bir temel politika hem de her türden sorumluluğunu gizlemek için manevra alanı olarak kullanan iktidar Konya’da katledilen Kürt ailenin katili, orman yangınlarına yol açan sermaye düzeninin başçavuşudur. Bu iktidar, Kürtleri evlerini yakarak katleden faşistlerin, ormanları metalaştırarak yangınlara sebep olan sermayenin örgütlenmiş halidir.
Konya’daki katliamın altında iki aile arasında toprak husumeti arayan da orman yangınlarının altında sabotajcı arayan da dönsün sermaye devletine ve onun iktidarına baksın.
